EVE DÖNDÜK!

Mmmh!.. Çok özlemişim evimizi, arkadaşlarımızı, ailemi, İstanbul'u, rahat rahat internete girmeyi, yemeklerimizi, tatlılarımızı, türkçe konuşmayı, cafemizi...
Çok özlemişim ülkemi,yurdumu..
Ne kadar güzel olsa da başka diyarlar asıl cennet burasıymış, onu anladım..
Size serin bir orkideyle bol bol sevgi sunuyorum..
Görüşürüz..

HANGISI DAHA GUZEL, SUYUN ALTI MI USTU MU? :)

Sevgiler :))

LİPE LİPE

Yine epey oldu en son görüşeli. Biz kopmuş, mekanlar değişmiş, tarih birbirine karışmış..Koh Payam adasından sonra hızlıca Phuket, ardından Koh Phi Phi ve Koh Lanta'ya gittik. Buralarda az kaldık, çünkü gitmek istediğimiz bir ada vardıki okyanusun ortasında, küçük mü küçük, mavi mi mavi. Taruato adasının yanında, Malezya sınırına yakın bol rüzgarlı büyülü mü büyülü bir yer burası. İsmi mi? Aşağıda yazıyor :)

Evet Koh Lipe! Büyüsüne gelince, ben anlatmiim, resimler konuşsun.. :)

Biz burayı çok sevdik. Mercanların sahile çok yakın oluşu Özgür'ün balıklarla özlemini giderdi. Hergün şnorkel,maske akşama kadar denizde çok mutlu :))) Birdahaki sefere deniz altı fotoğraflarını göstereceğim sizlere.Sanırım burdan sonra gideceğimiz hiç bir yer bizi kesmeyecek. O yüzden burayı son durağımız yapmayı düşünüyoruz. Zaten süremiz de azaldı. :((

Hadi görüşürüz yine :)

BİR ADADAN DİĞER ADAYA

Koh Phayam diye bir adadır ki burası bulmuşuz yeşili maviyi saldık gitti.. :) Bakir mi bakir, araba bile yok adada sadece motorsiklet var. Elektrik bile yarı zamanlı geliyor. Sahili kocaman, yengeçlerin yuvası kumsal , med ceziri inanılmaz, doğası vahşi.. Kaldığımız bungalovlar şimdiye kadarki en iyi yerdi..Bu kadar uzun kalışımız burayı çok sevmemizdendi herhalde..

Özgür önce kendine sonra boby ye boogie board öğretirken :))

Diğer görüntüler efendim.. :) Sol alttaki denizin çekilmesine örnek. O kadar kısa sürede o kadar çok çekiliyorki etkilenmemek mümkün değil.. Bizim hiç alışık olmadığımız bir şey tabi..

Ve gün batımı.. :)

Şimdi güneye doğru iniyoruz. Başka başka adalara..Şimdilik hoşçakalın :))

ADALARDAN BIR YAR GELIR BIZLEEREEE! :)))

Laos taki nehirler gibi daglari dolasa dolasa ulastik denize, okyanusa..Koh Tao adasinda kaldik bir hafta kadar. Hareketli carsilari, guzel bungalovlari , cistak cistak barlari olan bir ada. Bol bol dalis sirketleri var. Biz de daldik ciktik. Gezdik, yuzduk, motor kiralayip adayi dolastik. Asagidaki fotolar adanin genel goruntuleri.

Turkiye de bir turlu tutturamayip da taa oteki kitada gorustugumuz , cok sevgili arkadasimiz Fazile ve sirincik kizi Gulperi. Aksaminda klasik Turkluk yapip(!) raki sofrasi yaptigimiz esi Sezgin de vardi ama ne o aksamki masadan ne de Sezgin den foto yok yanimda :))

Rakiyi ve mezeleri nasil mi bulduk? Fazile nin adada yasayan kuzeni Devrim de varmis raki, e bizde de beyaz peynir ve siyah zeytin vardi yol boyu tasidigim, biraz domates, salatalik biraz karpuz.. E daha ne olsun de mii? :))

Rastam nasi olmus hehe? :))

Anlami yokmus gibi gorunen son fotoda bir aydir hasret kaldigim yorgurt (nihayet normal yogurt, cunku burdaki yogurtlarin hepsi sekerli!) ve kana kana ictigim ayraaannn!! Ben ki her yemekte yerim bunu neredeyse.. Bu arada yemeklerimiz tutmeye basladi bile of of.. :)

Bugun de gunesi buradan batirdik.. Bakalim yeni gidecegimiz yeni adadan nasil batacak..

:))

YOLU YARILADIK :))

Uzundur yazamadım. Çok yol aldık bu arada. Laos'taki başkent Viantian'den Kamboçya'ya, oradan tekrar Tayland Bangkok'a döndük.

Bu foto Viantiane'deki Budha Park'tan. Heryer taştan dev fantastik heykellerle dolu.

Önce Kamboçya'nın başkenti Phnom Penh'deki Royal Plazadan bir görüntü var aşağıda. Sonra hemen Siem Reap ve Angkor Wat.

Tomb Raider filminden de hatırlayacaksınız bu dev ağaçları. Taş yapıları yarıp toprağa ulaşmış kökleri. Çok vahşi ve enteresan manzaralardı..

Angkor Wat'ın çevresindeki maymunlar elimdeki muzlara saldırdıktan sonra susadılar. Bana da içirmesi kaldı! :)) Ay çok tatlılaarr yaaa :))

Simdi yine Bangkok'dayız. Artık adalara geçiyoruz. Bu kadar dağ ,tepe ,taş ,tapınak, toprak yeter, biraz turkuaz deniz, güneş, kum , balık istiyoruz. Hele Özgür dalışlar için kudurdu! Kho Tao adasından başlayalım dedik. Hadi kalın sağlıcakla :))

VANG VIENG NEHIR KASABASI :)

Guneye dogru inerken boyle bir kasaba var dediler, gidin guzeldir dediler.. Gitik, guzelmis.. Her tarafindan nehirler akiyormus. Tam dinlenme yeriymis..Bol bol yattik, dinlendik. Tembellik diz boyu, dogru durust fotograf bile cekemedim. Biraz da hastalaninca iyice koyverdim :) Klasik turist hastaligi iste, yemeklerden olsa gerek :) Bu kadar yatmama buyuk sebep de budur.. Ama neyseki simdi iyilestim, tam gaz devam!
Asagidaki foto , hertaraftan fiskiran ormanin arasindaki Lagoon lardan sadece bir tanesi.. Bunlardan o kadar cok varki, otobusle giderken bile yol kenarindan uzeri niluferlerle kapli bir suru goletleri gorebilirsiniz , tropik memleket iste :)
Laos`un baskenti Vientien`den Kambocya`nin baskenti Phnom Phen` e geciyoruz artik.Bakalim bir daha nerenin fotograflarini gosterecegim size :)

HEYOO KAYAKIIIING! :)

Num Khan nehrinde tembel kayak sefamiz..

Nehirde yasayan cocuklarin pervasizca oyunlari, gulusleri, mutluluklari.. Bu cocuklar beni cok etkiledi. Yarim saat onlarin karsi tarafa kayikla odun tasiyislarini , tasasiz kahkahalarindan hayati ne kadar oyuna aldiklarini izledim. Bu iki-uc kafadar bana kendi cocuklugumu animsatti. Onlardan biri olmayi istedim o an... Belki de onlardan biriyimdir hala.. :))

Yol boyu karşılaştığımız köylerden manzaralar ve suyun yanındaki yaşam...

Birdahaki sefere Vang Vieng`de olacagiz :))

LAOLARIN ULKESI LAOS

Eskiden sular ulkesi diye anilirmis burasi.. Ejderha kral, guzeller guzeli kizini bogulmaktan kurtaran damadina dugun hediyesi vermek istemis. Bunun icin tum sulari icmeyi ama geriye kalan topraklari da ekmelerini istemis kiziyla damadindan. Ejderha kral tum sulari icmis ve geriye Mekong Nehri kalmis.. O gun bu gundur Mekong, Cin`den baslayarak denize aktigi Vietnam`a kadar ulkeleri sulayip topraga bereket getirirmis. Iste o nehir , asagidaki nehir..
Laung Prabang diye bir yer burasi. Mekong`u besleyen Nam Khan nehri var bir de kasabayi cevreleyen. Zamaninda Fransizlarin etkisinde kalmis bayagi turistik bir yer . Burayi cok sevdik. Degil bir , hele hele iki tane nehir olursa benim sevmemem mumkunmu zaten? :)


Ince uzun kayiklarla gittigimiz magara ve koylerden goruntuler var yukarda. Insanlari .. nasil desem... hemen kirilivericekmis gibi... yavru kedi gibi... sirca gibi... yine tarihin etkisi var sanirim. Ben burda uzun uzun yazamayacagim ama cok zor zaman gecirmisler, kirilganliklari bu yuzden olsa gerek diye dusunuyorum..

Asagida da yavrular var. Yuzleri avucumdan da kucuk, gozleri komur karasi, dag cocugu, nehir cocugu yavrular.. Bir bakinca gozlerine ceviremezsiniz guluslerinden kendi gozlerinizi. Ben ceviremedim.

Asagidaki fotolarda da dillere destan Mekong`tan gun batimi var. (Iki kare arasinda karar veremedim :))

Nehir tutkunlari bu kareleri sevecekler diye dusunuyorum hehe!.. ;)